Dünyanın gözü Tahran-Tel Aviv hattında! İran'ın silah gücü nasıl?
İran'ın İsrail'e düzenlediği misilleme saldırısının ardından bölgede neler yaşanacağı merak ediliyor. İsrail'in İran'a yanıt verip vermeyeceği sorusu belirsizliğini koruyor. Peki İran'ın silah gücü nasıl?

İran'ın İsrail'e yönelik füze ve drone'larla düzenlediği hava saldırısı, iki ülke arasında yaşanan gerilim ve bölgede artan stresin bölge ve dünya siyasetine çok önemli etkileri olacaktır. İran'ın hava saldırısını ti'ye alan, küçümseyen birçok paylaşım ve değerlendirme yapılsa da bunların hepsi yaşananların önemi ve yeni tehdit parametrelerini ortaya koymaktan çok uzak.
İran'ın hızı düşük, hedefe varması uzun süren, isabet oranı düşük SİHA ve füzelerle yaptığı saldırının ardından, "strateji yoksunu", "komik" ve "senaryo" türünden değerlendirmeler yapılsa da işin arka planında çok önemli tehdit tanımlamaları ve değerlendirmeleri bulunuyor.
Bu gibi bir saldırının ancak radara yakalanmayan hipersonik füzelerle ve hedef ülkenin haberleşme sistemini, radar etkinliği bozarak başarıya ulaşabileceği belirtiliyor. Bu yoruma katılmakla birlikte bölgemizde, bizi de etkileyecek balistik/hipersonik füze tehdidi, sürü drone saldırıları, nükleer tehdit ve yeni nesil silah sistemlerini irdelemekte fayda görüyorum.
İRAN'IN BALİSTİK FÜZE KAPASİTESİ 2200 KM
Türkiye'nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde (MGSB), İran'ın balistik füze tehdidi de yer buluyor. Balistik füze üretimi konusunda bölge ülkeleri arasında önemli mesafe kat etmiş olan İran'ın füzelerinin menzilinin 2200 km'yi bulduğu belirtiliyor. Bununla birlikte İran'ın uzun menzilli füzelerinin hedeflerin vurulması açısından hassasiyet oranı konusunda şüpheler bulunuyor.
İran yakın zamanda yaptığı açıklamada ilk kez hipersonik füze de geliştirdiğini duyurdu. Nükleer programı da göz önüne alındığında İran'ın balistik füzeleri için nükleer başlık üretmesi halinde bu durumun Türkiye ve bölge ülkeleri açısından büyük tehdit oluşturabileceği değerlendiriliyor.
İsabet hassasiyeti yüksek olmayabilecek bu füzelerin kazara ya da bilinçli bir şekilde ülkemiz topraklarına düşmesi ihtimali, Türkiye'nin etkili bir hava savunma sisteminin kurulup işletilmesi açısından hayati önem taşıyor. İran'ın savunmada caydırıcılık konusunda yürüttüğü bu faaliyetlerin bir süre sonra bölgede daha pervasız hareket etmesine neden olabileceği ve ABD ile arasındaki gerilimin tırmanabileceği değerlendiriliyor.






